-
1 jouer
Iv t1 se divertir oynamak2 sport spor yapmak3 rol oynamak4 tehlikeye atmak5 mus çalgı çalmakIIv i1 se divertir oynamak◊Elle passe ses journées à jouer. — Kız günlerini oynamakla geçiriyor.
2 interpréter rol oynamak◊Il joue dans ce film. — Bu filmde rol oynuyor.
3 être mal assemblé oynamak◊La porte en bois joue. — Tahta kapı yerinden oynuyor.
-
2 premier
I1 avant tous les autres birinci2 le plus important baş [baʃ]3 prochain ilk [ilc]4 en premier ilk5 Premier ministre başbakanIIn m fbirincin mbirinci kat -
3 première
I1 avant tous les autres birinci2 le plus important baş [baʃ]3 prochain ilk [ilc]4 en premier ilk5 Premier ministre başbakanIIn m fbirincin f1 en train birinci sınıf2 d'un spectacle bir oyunun açılış gecesi3 d'un véhicule bir aracın birinci vitesi4 au lycée sınıf [sɯ'nɯf]
См. также в других словарях:
rol — is., lü, sin., tiy., Fr. rôle 1) Bir kişiliği canlandıran oyuncunun söylemesi ve yapması gereken hareketlerin genel adı 2) mec. Bir işte bir kimse veya şeyin üstüne düşen görev Ev kadını rolünü çok ciddiyetle ele almıştım. H. E. Adıvar 3) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük